17 Ocak 2011 Pazartesi

Sen,ben,varmı,yokmu,biz,biziz,senim,benim,


Benden bir bardak su istemiştin sen tv'deki olaylara küfür basarken....
Bende gidip bi bardak su getirmiştim sana,ama ucundan bir gıdım içtim haberin yok... 
Suyu içtin ve bardağı masaya koydun,nerdeyse kırılıyordu benim yüzümden,bana kızdın...
Ama ben gülümsedim ''okadar sakar değilim'' diyerek,bi yandanda mahçupçasına baktım...
Tv'den gözünü ayırmıyordun,banada öyle bakıyormuydun gözlerini ayırmamacasına...
Bilmemki kendimi hiç tv yerine koymadım,aslında deli düşüncelerim var,asla sana belli etmem...
kafamda yarattığım görünmeyen varlıklarım var,arada dertleştiğim...
Bazen bana çok kızıyorlar,sana bukakadar düşkün olmama,senleyken bile seni özleyebilmeme kıl oluyorlar...
Senin bir şapkan vardı,güzelliğini saklayan,ah o şapka bir elime geçse yakıcam,yok edicem,
Ne kadar çirkindi,güselliğinin yanında o aptal şapka,her neyse artık takmıyorsun...
Yağmur yağıyordu birgün sen çatı altlarından yürüyordun,bense ıslanıyordum,
yağmuru hiç sevmezsin,karşların çatık,söylenip duruyordun...
oysa ben ıslanırken sana bakmayı çok seviyorum...
Bi oda vardı,hani ağlamıştım,yakarmıştım sana,
seni senli isyanlarımla sana şikayet ediyordum...
Ağlama artık dedin ve sarıldın,oda ne kadar sessiz oldu o an,ve bi okadarda kalabalık bir karanlık...
Bazen kahkahalara boğulursun,sesin öyle bir yankılanırki kulaklarımda,güldüğünde gözlerin içine çeker beni,
işte ben o gülüşe dayanamam...
Gidiyorum ben dedimde;
''iyi git hoşçakal''dediğinde,o gülüşe dayanamayıp geri gelmiştim yanındaki sandalyeye,gidememki ben demiştim...
Herşey o gülüşünün beni içinde çekmesiyle başlıyor...
Bi kere bardayız bi kaç çift var,moralin çok bozuk,bende bir arkadaşınmışçasına soruyorum derdini...
Hoş senin dertlerine dermanda olamam ben biliyorum,ama sen anlatırken,rahatladığını biliyorum...
Düşünüyorsun sürekli birşeyleri,acaba benide bukadar düşünüyormudur diyorum,kendime...
Sana bakıyorum,hayran kalıyorum...
En ünlü ressamların çizdiği tuallerden fırlamış gibisin...
Gece yemek yiyorum diye kızıyorsun,ama sen uykuya dalınca,ben çaktırmadan yiyorum...
Beni bazen üzüyorsun,emin ol insanların seni üzdüklerinden daha çok üzüyorsun...
Çok sinirli biriyim,ama sinirlerime hakim olmayı öğrendim sende...
Bazen muhabetimi sevmezsin,susar surat asarım,gülümsemenle tekrar güneş gibi açılır suratım...
İsmimi farklı söylersin,çok hoşuma gider,bir iki harfin eksik olması...
Bazen bir gölge gibiyim,sessizce peşinde süzülen,bazende mükemmel bir kadınım...
Ben hayatında varmıyım yokmuyum,kimin,neyim,belki sende yoksun,ben uyduruyorum...
Kahvaltı hazırlamıştım sana,kalktığında gözlerin uykulu,birazda sinirliydin...
Aceleyle kapıya yöneldin o güzel masa öylece kaldı,oturup bi kaç lokma yemeni söyledim,
geç kalmıştın biliyorum,sen gidince senin tabağındakileride yedim kendi tabağımdakileride,sana koyduğum çayı içtim,
sonra kendi çayımı...
Uyandım bir sabah aaa yanımda uyuyorsun,sanki nefes almıyor gibiydin,dürtükleyince,birden kollarınla beni sarmaladın,
uyku sersemi bişiyler geveledin,boğulacak gibiydim kollarının arasında,ama öylece durdum sen uyanana dek...
Seni kıskanmamı sevmezsn hiç,ama kıskanılcak çok şey var,tutamıyorum kendimi...
Bir akşam rakı içiyordun,bense bira...Konuşmaya başladım,gene isyanlarım ard arda,kızdın bana,haklıydın...
Ama İsyanlarım bittikten sonra söylediğin o kırıcı sözü neden söyledin,çekip gitmelerime sebep oldun...
Tuvalete kaçıp ağlamıcaktım zor tuttum kendimi,telefonumu arıyordun,
açmasam nolurduki,ama açtım,dışarı çıktım.
Kırgın gözlerimle,sana bakmadım...
Sarıldın iyiki sarıldın...
Birgün çalışıyordun,bense yanında öylece izliyordum seni,2 saat konuşmadım,oturmaktan sıkılmıştım,
telefona baktım saat 2buçuktu,bitmiyordu işin,esnemeye başladım...
İşin bittiğinde,sokaktan yokuş aşa iniyorduk,sabah ezanı okunuyordu,sokaklar ıpıssız...soğuk...sisli...kış...
Neyse;
okadar çok şey varki anlatışılışlarıma sığmazsın...
Mükemmelsin sen bende,bir başkasında nasıl olursun bilmiyorum...
Anlatamadıklarımda bende kalsın...

3 Ocak 2011 Pazartesi

Bıkkınlık bendeki

hayallerimle yaşamaya devam edersem 
ölmek için vaktim olmayacak 
düştüğümde tutcak el bulamadığımda 
sersem düşüncelerimle dolmayacak beynim 
asılsız bir ben yada her kimse 
asla ben tarafıldan sevilmeyecek kadar 
gururlu küskün bakışlarla 
asla ben olmayacak kadar asaletli, 
asla biz olamayacak kadar yalnız, 
yüzümdeki çizgiler 
geceleğime çizilmiş 
birer yol gibiler ucsuz bucaksız ama ben 
asla sen sen olarak yaşayamam 
birazda başkaları ben olsun...

Keşke

Gözlerimin önünde bi hayat kuruluydu
mahvetmeye gücüm yoktu
hayat engelledi mutluluk varsaydıklarımı
derinliklerimde yaşattım onu
gözyaşımla suladım onu
bilmiyordum evet bilmiyorsun,anlamıyorsun dediğin herşeyi
öğretmeni istemekten yanaydım
cahilliğimdi o
şimdi bagırmaktan başka bişiy öğretemedin
içimdeki acıyı dışarıya vurmaktan başka
nefretimi kusmaktan başka bişiy öğretemedin
belki ben sana öğretmeliydim
sadakati,sarılmayı,sahiplenmeyi...
ellerim şimdi yüzümü silmekle meşgul
keşke ellerimle seni silebilseydim...