25 Aralık 2011 Pazar

s.s.s

Herkes yanılıyor.Hayalini kurduğu geleceği anlatıyorlar,
çok dile getiriyorlar.Olmayacak hayallere
 dalıyorlar,boğuluyorlar.Ben söyleyemediklerimi yaşayacağım.
Onun için bana sorduklarında ben hep susarım.

Lal


Ve gördüklerine inanmadı.
Gördükleri inanamayacak kadardı.
Gözleri kötülükle dolu,elleri de mor çiçeklerle..
Üzerinde çimen yeşili uzun bir elbise,ayakları yalın ayak.
Yüzünde ağlamış ya da canı çok yanmış gibi bir ifade var çözemediğim.
Konuşmaya başladım.Bakıp duruyordu suratıma,o sustukça sinirlendim..
Anlamıştım o artık her şeye lal kalmıştı.
Bir anda buharlaştı lal.
Simsiyah perde çekildi koca sahneye

Kafa

Hadi durma sık kafama,söylediğin her sözcük kurşun gibiydi bana..
Deli gibi sarılırken,mutlu anı bozup söv bana..
Gülümseyişlerimi boz ağlat beni..
Sözlerimi dinleme laf sok bana..
Her şeyi yap..
Kötü davran..
İt kak..
Ağzıma sıç..
Çek git..
Pişman olduğun her gün,rus ruleti oyna...

Kin


Ömür boyu sahipsiz kalan ruhun,bir tanrının ellerinde.
Sana kim dedi kimsenin sana sahip olamayacağı kadar özelsin diyen kim kim..
Günahsız olduğunu iddia eden sen,günahın taa kendisisin.
Bilmediklerinden çok bilmek istediklerinle övünürsün.
Sen aslında hiç bir şey değilsin,insan olma hükmüne bürünen,insan görünümlüsün..
Sana hiç farklısın diyen oldumu,diyenler sen görmemişler.
Dış görünüş bir kimliktir,değiştiğin an kimliğin yenilenir.
Sen doğduğun gibisin,uryansın..
Büyüdükçe fikirlerin değişebilir..
İnsanlar tarafından değiştirilebilirsin,ama senin istediğin doğrultuda..
Hiç bir zaman unutulmayanım deme,ölen bile 2 gün sonra unutulur..
Arada akla gelenler unutulmamışlıktan değildir.
Basit bir insanın unutulmayışları kendi uydurmasyonudur.

...


Ben o şehri seninle sevdim.
o Şehir sen demekti...
Küçüktüm,daha olgun olamayacak kadar.
Ben kendimdim,seni gördüğümde..
Korkularımdan arınıp atlamıştım trene...
Bilmediğim şehirin içine sokuluyordum...
Garda seni gördüm,bir an durdum...Katlettiğim yola inanamadım..
Sana gelmiş olduğumada çok şaşırdım.
Kim bu diye sordum kendime...
Ben bu şehre geldiğime inanmıyordum.
Sana mı gelmiştim ona mı?
Utanıyordum,yüzüne bakmadan konuşuyordum.
Vapurda kızaran masum yüzümü saklıyordum.
Ben ogün çok masumdum çok güzeldim.
Senden hiç bahsetmiyorum.
Ben kendini beğenmişin tekiydim evet öyleydim...
Ayna gördüğümde kendime bakardım.Ona baktığım kadar sana bakamadım.
Ben sevmiyor gibi görünüyordum.Sevmeyi içimde hep bastırıyordum.
Romantikliğime küfür ediyordum.
Başarıyordum hırçın davranmayı..
Kendime uzaktan seninle baktığımda,üzülüyordum..
Senin sıcaklığın,senin insanlığın,senin saf sevgin beni şımartıyordu sadece...
Ama ben de sevdim.Kendimi sevmiyorum diye kandırdım hep...
Eskiden acı çektiğim bir aşkın verdiği acıyla kendimi zehirliyordum...